2011-10-03

Ranong, ufak bir ara.



Tayland Ranong’dan selamlar tekrar. (Cyclingtr.com için yazılmış bir metindir. Aynısını eklemekte bir sakınca görmedim. Umarım keyif alırsınız.)
Uzun ve yorucu bir aradan sonra Ranon’da bir gün ara vererek kendimizi ödüllendirdik. Burası çok keyifli bir yer değil. Fakat 3 gündür aralıksız yağan yağmurda daha fazla devam etmek istemediğimiz için kalmaya karar verdik. Bu kent burada uzun süre kalmak isteyen yabancıların vize uzatmak için Burmaya günübirlik geçiş yaptıkları bir kent. Bu yüzden de çok fazla sirkülasyon ve konaklama imkanı var fakat kent bu dönemde neredeyse bomboş.
Bugün boş vaktimizde elifle beraber sıcak su kaynağına gittik. Baba-Ana ve Çocuk havuz diye adlandırılan 3 tane havuzu var. Sadece çocuk havuz ayaklarınızı sokabileceğiniz kadar sıcak, diğer ana havuza sadece topuğunuzu 1-2 sn değdirebilirsiniz. Baba havuz için de söyle bir güzellik var. Gidip bir parça yeşil çay yaprağını bisikletim suluğuna doldurduktan sonra baba havuzdan çıkan su ile kendime bir suluk cay demledim ve onu içerken çocuk havuzda ayaklarımı dinlendirdim. Sanırım yaptığım bu normal demlenmiş çay baba havuzdan çıkan suyun sıcaklığı ile ilgili bir bilgi verecektir.
Buraya gelirken geçtiğimiz köylerden bazılarında hiç turist yoktu. Sanırım elifle ortak zevkimiz az sayıda ziyaretçinin olduğu, bu daha az bozulmuş yerlerde konaklamak oldu. Nedense bu tür yerlerde insanların hayatına dair daha çok bilgi edinebiliyoruz. Elif içinde sanırım fotoğraf çekmek daha keyifli oluyor.
Cumphon’da ilginç bir tesadüf bir kaç bisikletçi ile tanıştık. İlk bisikletçi yolda ortlieb çantamla yürürken beni gördü ve arkamdan yetişip kendini tanıttı. Daha sonra oteline gidip eşi ile tanıştık ve Malezya ile ilgili yararlı bazı bilgiler ve bir kaç tane verdiler. Sanırım ileride çok fazla işime yarayacak. Diğer 4 bisikletçi ile “falang bar” denilen Cumphon’un en popüler bar-gusethouses’ında tanıştık. Onlarla aksam kısa bir sohbetin ardından sabah kahvaltısında tekrar buluştuk. Yarım saat bir sohbet süresinden sonra biz ve onlar farklı yollardan Malezya’ya doğru yola cıktık. Umarım onları yolu da bizimki kadar yağmurlu geçmemiştir.
Bu tur benim ikinci turum olduğundan kendimi daha rahat hissediyorum. Bu deneğim anlamında bir rahatlama değil. Nedense bu turda yanıma aldığım eşyalar, bisikletimin hafifliği, günlük yaptığım mesafe benim için ikinci planda olan şeyler. Birinci planda olanlar ise daha iyi vakit geçirmek, yol üzerinde ilginç yerlerde biraz oyalanmak ve daha güzel bir arşiv oluşturmak. Bu yüzden de yanimda bulunan onca eşya -3 tane kalın sayılacak kitap bile var yanimda- beni cok fazla düşündürmüyor.
Bu turda tek sıkıntımız az önce kattığı yerden yağmaya başlayan yağmur. Kritik bir sürede turu çok da sıkıcı hale getirmeden Malezya ya ulaşmamız gerekiyor. Bunun için bir kaç seçeneğimiz var, bunlardan en çok uygulamak istediğimiz bisiklet ile Malezya’ya ulaşmak. Diğer seçeneklerden birisi de yolun bir kısmını tren ya da otobüsle geçmek. Fakat Tayland öyle farklı bir coğrafya ki burada hangi yolun güzel olduğunu nerede ne sürprizlerle karşılaşacağınızı kesinlikle tahmin edemiyorsunuz. Bu yüzden de tren penceresinden dışarıyı seyrederken -buradan bisikletle geçmek lazımdı, ne yaptım ben- şeklinde bir pişmanlık duymak istemiyorum.
Malezya insanının biraz daha kaba olduğu söyleniyor. Ne derece doğru bilmiyorum fakat Malezya benim için gizemini koruyan bir yer ve 2 hafta daha gizemli bir yer olmaya devam edecek.
Hepinize güzel dilekleriniz için teşekkür ederim. Umarım bir aksilik olmadan Turumuza devam eder ve sizlerle paylaşabilirim.
Sevgiler.
Evrim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder